XDefiant İnceleme

Ubisoft’un yeni oynaması ücretsiz FPS oyunu XDefiant incelememize hoş geldiniz. Eski Call of Duty geliştiricisi Mark Rubin’in başında olduğu ve Ubisoft San Francisco tarafından geliştirilen yeni oyuna göz atıyoruz. Piyasada bir yığın alternatif FPS oyunu varken bu yeni arena-shooter’ı oynamalı mısınız? Yoksa eski oyunlardan devam etmek daha mı iyi? Gelin birlikte bu soruların cevaplarıyla birlikte oyuna dair detayları inceleyelim.

XDefiant: Hem rekabetçi, hem de çok rekabetçi değil

Son yıllarda bütün oynaması ücretsiz oyunların, oyuncuları bir şekilde dereceli maçlara ve rekabetçi atmosfere telkin ettiği dikkatimi çekiyor. Hatta sırf bu yüzden, normal lobilerde bile keyif alarak oyun oynamanın mümkün olmadığı Rocket League’i tam 3 bin saatin ardından geride bırakmıştım. Eğer siz de benim gibi bu rekabetçi ve espor anlayışına yönelen, sıradan ve eğlenceli oynanışı yavaş yavaş göz ardı eden oyunlardan soğuyorsanız, XDefiant sizin için güzel bir alternatif olabilir.

Arena-shooter türünün bir mensubu olan XDefiant, 6’ya 6 takım karşılaşmaları üzerinden ilerleyen birçok farklı oyun moduna sahip. Benim de uzun süredir radarımda olan bu oyunu daha önce her fırsatta oynamış ve inişli çıkışlı bir ilişkimin olduğunu fark etmiştim. Kapalı beta öncesi basın ve içerik üreticilere özel bir etkinlikte kendisini denediğimde, hızlı oynanışı çok sarmış ve büyük keyif almıştım. Sonra kapalı beta testleri de aynı keyifle geçti ve severek oynadım. Açık beta sürecinde yavaşlatılan oyun hızı, benimle birlikte birçok oyuncunun tepkisiyle karşı karşıya kaldı. Nihayetinde Ubisoft, oyunu kapalı beta testlerindeki kıvamına yakın şekilde piyasaya sürdü.

Farklı Ubisoft oyunlarından karakterler, haritalar ve içerikler

XDefiant, Ubisoft’un diğer oyunlarından ve serilerinden oluşan bir kendi “iç evrenine” sahip. Far Cry 6‘dan Libertad’ların, Tom Clancy’s Splinter Cell oyunundan Echelon grubunun ve birçok oyundan karakterlerin yer aldığı bir fraksiyon sistemi bulunuyor. Her fraksiyonun, oyun içerisinde bir tanesini seçerek kullanabileceği iki özel yeteneği bulunuyor. Örneğin Ghost Recon serisinden gelen Hayaletler, daha defansif bir oyun anlayışını benimsiyor ve kalkan kaldırıp yürüyebildikleri gibi bir süre karşıdan gelen hasarı engelleyen yarı saydam bir savunma alanı oluşturabiliyorlar.

Tabii bu farklı fraksiyonlar içerisinde şu anda dengelenmesi gereken, çok önde olanlar da bulunuyor. Örneğin şu anda oyuncuların göz bebeği olan Libertad fraksiyonu, bir noktada kendisini ölümsüz yapabiliyor. Yere bıraktığı özel yeteneği ile kaybolan canını uzun süre boyunca hızlıca yenileyebilen karakter, eğer başından tek vuruşla alt edemiyor veya sayı üstünlüğü kuramıyorsanız karşısında şansınızın çok az olduğu bir karakter olarak can sıkıyor. Bazı diğer fraksiyonlar da şu anda diğerlerinden daha avantajlı durumda. Tabii oyun taze olduğundan, bütün bunların dengelemelerle bir hizaya geleceğini düşünüyorum.

XDefiant karakterleri gibi, haritalarını da şirketin diğer evrenlerinden getiriyor. Eğer Ubisoft’un oyunlarıyla aranız iyiyse, haritaları görünce yabancılık çekmeyeceğinizi söyleyebilirim. Tabii bu evde hissetme durumu, haritanın taktiksel yönlerini hemen anlayabileceğiniz anlamına da gelmiyor. Her rekabetçi FPS oyununda olduğu gibi bunda da haritaları akılda tutmak ve tam anlamıyla stratejik noktalarından faydalanabilmek için tecrübe kazanmak gerekiyor.

Hızlı ve tepkisel bir oynanış

XDefiant hızlı ve tepkisel bir oynanışın öne çıktığı bir yapıya sahip. Rakiplerle hemen hemen her alanda aniden karşılaşıyorsunuz ve hızlı refleksler göstermeniz gerekiyor. Yani aslında oyunun temposu genel olarak yüksek ve refleksleri iyi olan oyuncular çeşitli avantajlara sahip. Hepsinde olmasa da bazı oyun modlarında, reflekslerden daha çok stratejik konumlanmanın ve takım kompozisyonunun önemli olduğunu da belirtmem gerekecektir.

Oyunda Hakimiyet, Bölge Kontrolü ve Delişmen gibi reflekse dayalı oynanışın bolca ödüllendirildiği çeşitli oyun modları bulunuyor. Bunlarda genelde bir veya birden fazla bölgeyi ele geçirip, elinizdekileri de savunarak puanlar kazanıyorsunuz. Delişmen modunda ise alt ettiğiniz düşmanlardan bozuk paralar topluyor ve en çok para sizdeyse, yeri haritada düşmanlara gösterilen “Delişmen” oluyor ve bu sırada takımınıza puan kazandırıyorsunuz.

Öte yandan Eşlik Etme oyun modu, reflekse dayalı oynanışın önemini kaybettiği alanlardan birisi olarak karşımıza çıkıyor. Elbette iyi nişan almak ve hızlı tepki vermek hala çok önemli olsa da burada bir robota eşlik ederek onu bölümün sonuna kadar götürmeniz isteniyor. Eğer doğru takım uyumu yakalanırsa, stratejik üstünlüğü elde ediyor ve kazanmaya bir adım daha yaklaşıyorsunuz. Ben artık reflekslerini kaybetmeye yüz tutmuş bir oyuncu olduğumdan -ve genel olarak stratejik oynanışı daha çok sevdiğimden- benim favori oyun modum Eşlik Etme oldu. Sıkça bunu oynadım ve diğer modlardan çok daha fazla keyif aldım.

Ayrıca oyunun tepkisel oynanışını çok beğendiğimi de söylemeliyim. Karakterin ve silahların hızı, oyuncunun kontrol girdilerine tepkisi ve bunun oynanışla harmanlanması çok hoşuma gitti. Çok seri hareket edebiliyor ve adeta bir yarış oyunundaymış gibi hızdan istifade ederek görevleri yerine getirebiliyorsunuz. Eğer Valorant, Counter-Strike 2 gibi oyunların ağır ve stratejik yapısı sizi boğduysa, burada ferah bir nefes alabilirsiniz diye düşünüyorum.

Detay seviyesi çok hoşuma gitti

XDefiant her ne kadar oynaması ücretsiz bir FPS oyunu olsa da içerisinde tatlı detaylar barındırıyor. Örneğin elinizdeki silahın şarjöründeki mermiler azaldıkça, mermi sesinin hafifçe değiştiğini fark edebilirsiniz. Bu oyunda işlevsel olduğunu fark ettikten sonra dört kolla sarıldığım LMG’deki 100 merminin bitmeye yakın silahın sesine etki ettiğini fark etmek beni çok mutlu etmişti. Detaylarına özenilmiş oyunlardan ayrı keyif alan bir oyuncu olarak çok beğendim.

Far Cry 6’dan XDefiant’a gelen Libertad fraksiyonu da eğer oyunda Far Cry 6 ile ilintili bir haritaya denk geldiyseniz özel diyalogları seslendirmeye başlıyor. Diğer fraksiyonların, kendi oyunlarındaki haritalarda bunu yapıp yapmadığına çok dikkat etmedim fakat Libertad operatörlerinin farklı diyaloglar seslendirdiğini duydum.

Silah çeşitliliği ve kullanırken hissettirdikleri

An itibarıyla XDefiant, silah çeşitliliği bakımından oldukça yeterli bir oyun. Hemen hemen her oyuncunun kendi tarzını yansıtabileceği farklı silah türleri bulunduğu gibi, bu türlerin içerisinde de tatmin edici sayıda silah bulunuyor. Bunların ilerleyen dönemde sezon güncellemeleriyle artacağı da düşünüldüğünde, belki bundan bir süre sonra içerisinde kaybolabileceğimiz bir çeşitlilikten bahsediyor olabiliriz.

Oyunda silahların kullanımı konusunda neredeyse hiçbir şikayetim yok. Düzenli olarak rekabetçi FPS oyunlarını oynayan bir oyuncu olmasam da dönem dönem misafiri olduğum bu türde kendime uygun silahı bulmakta hep zorlanmışımdır. XDefiant ise bu tür oyunlar arasında LMG (Hafif Makineli Tüfek) silahların işlevsel olduğunu fark ettiğimde uzun zaman sonra beni mutlu eden ilk oyun oldu. Biliyorsunuz, bu tür oyunlarda genelde bu ağır silahlar oyuncuların gözdesi olmaz, köşede unutulmaya terk edilir. XDefiant’ta ise şu ana kadar en çok oynadığım ve en keyif aldığım silah türü bu oldu. Umarım gelecekte de böyle kalmaya devam eder, zira bu durum aslında her oyuncunun bir anlamda oyunda kendisine yer bulmasını sağlıyor.

Görsel tasarım, grafikler ve teknik tarafta da geçer not alıyor

XDefiant, oyun endüstrisinde “stilize grafiklerle sunulan rekabetçi FPS oyunu” geleneğini bir anlamda sonlandırıyor. Son zamanlarda çıkan hemen hemen her çok oyunculu FPS oyunu, daha geniş bir donanım yelpazesinde daha iyi çalışmak için stilize bir sanat tasarımını benimsiyor. Gerçekçi grafikler ve oynanıştan hoşlanan oyuncular ise uzun yıllardır Call of Duty oyunlarının çemberinden çıkamıyorlardı. XDefiant gerçekçi grafik kalitesiyle bu geleneği bozan oyunlardan birisi olmuş diyebilirim.

Arayüz tasarımı ve kullanıcı deneyimi tarafında alanının en iyilerinden olmasa da menülerin okunabilirliği yüksek ve kısa sürede alışıyorsunuz. Yine de bu tarafta, bence çok daha iyisi denenebilirmiş. Arayüzün kullanımı şu anda çok kolay değil ve oyun içerisinde, bu durum XDefiant’ın hız vurgusunu zedeleyebiliyor.

Teknik tarafa geldiğimizde ise performans konusunda kendi bilgisayarımda hiçbir sorun yaşamadığımı söylemeliyim. Beta testlerinde çökmeler, takılmalar yaşansa da mevcut tam sürümde herhangi bir çökme, takılma ya da ani FPS düşüşü gibi bir sorun ile karşılaşmadım. Bu anlamda benim için son derece yeterli olduğunu ve oyun deneyimime herhangi bir şekilde zarar verilmediğini belirteyim.

Eşleştirme sisteminde bir karın ağrısı var fakat ne olduğunu çözemedim

XDefiant’ın benim için en tuzlu yanı kesinlikle eşleştirme sistemi oldu. Oyunda an itibarıyla maç bulmak, oldukça fazla oynanan bir oyun olmasına rağmen çok uzun sürüyor. Bu uzunluğun sebebinin ise eşleştirme sisteminden kaynaklandığını düşünüyorum. Bildiğiniz gibi oyun PlayStation 5, Xbox Series X|S ve PC platformlarında çıktı ve çapraz oyunu destekliyor. Yine de oyuncular, farklı platformlardan rakipler görmek istemezlerse bu konuya çözüm bulabiliyorlar. Aynı zamanda kontrolcü ve klavye ile oynayan oyuncular, birbirleriyle oynamak istemezlerse bu da mümkün. Ben “yeter ki hızlı bulsun, kime karşı olursa olsun oynarım” diye ayarlama yapmama rağmen oyun bulma süresi çok uzun geldi. Bir maçtan diğerine atlarken bu kadar uzun süre beklemek, genel oyun deneyimine zarar veriyor.

Uzun lafın kısası

Velhasıl kelam XDefiant, bence oldukça iyi bir rekabetçi FPS oyunu olmuş. Ubisoft’un huylarından birisi olmasa da kendisi Türkçe dil desteğine de sahip. Hatta bu nedenden olsa gerek, oyunda ülkemizden çok fazla oyuncu ile karşılaştım. Daha fazlası ile karşılaşmayı da umuyorum.

Eğer rekabetçi FPS oyunlarından hoşlanıyor ve hızlı, tepkisel bir oynanış arıyorsanız, XDefiant göz atmaya değer bir oyun. Tabii ki sosyal medyada çok karşılaştırıldığı Call of Duty ile aynı kefeye koymanızı tavsiye etmem. Kendisi benim nezdimde taş gibi bir 77 puan alıp, oldukça keyifli bir FPS oyunu olmayı başarmış. Peki en iyisi mi? Bence hayır. Ancak oynamaya değer. Şimdiden herkese iyi oyunlar dilerim. Bir başka incelemede görüşmek dileğiyle, sevgi ve oyun ile kalın.